GEREDE ZİRAAT BANKASI’NIN İNŞAATI BU DEFA DA ZAYIF KİRİŞ VE BOŞ KOLON ENGELİNE TAKILDI.

29 09 2010

Moden Çağa uygun hale getirilecek olan Ziraat Bankası’nın inşaatına geçtiğimiz aylarda başlandı. Binanın Bodrum katı, Zemin katı ve birinci kat betonu atıldı, bu defa da müteahhit engeline takıldı. 
Yaklaşık 60 yıldır çarşıdaki binasında hizmet veren Ziraat Bankası, geçtiğimiz yıl Gerede Kaymakamlığının karşısında geçici olarak hizmet vermeye başladı.
2009 yılı temmuz ayında 6 ay yani 180 iş gününde içerisinde, zemin ve giriş ile toplam 4 kattan oluşacaktı. Alt katlar banka olarak hizmet verirken, üst iki kat ise lojman olarak değerlendirilecekti.
          Yıkılan binanın temelinden 1402 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan 607 senelik tarihi hamam kalıntılarının çıktığı ve burada bina yapılamayacağı konusunda  
Gerede Ekonomik Sosyal ve Tarihi Araştırmalar Merkezi’nin Kurucusu Âdem Çevik tarafından yetkili birimlere dilekçe vererek inşaatın gerekli denetim ve araştırmaların yapılması ve inşaatın durdurulması konusunda suç duyurusunda bulundu.
Ziraat Bankası inşaatı hafriyatı esnasında ortaya çıkan kalıntılar için ilginç bir eylem uygulayarak inşaat ruhsatı iptali için yazdığı dilekçeyi Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştırılmasının ardından bina ruhsatı araştırılma yaptırılmak üzere geçici bir süre durduruldu.

Ziraat Bankası’nın, modern çağa uygun hale getirilmek amacıyla revize edilen binasının hafriyatı esnasında orta çıkan bazı kalıntıların, 1402 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırıldığı söylenen tarihi hamama ait olduğu gerekçesi ile durdurulan inşaat ruhsatı gerekli incelemelerin ardından yapılacak olan binanın kalıntılara zararı olmadığı gerekçesiyle binanın yapılması onayı alındığı öğrenildi.

Modern çağa uygun hale getirilecek olan Ziraat Bankası’nın inşaatına geçtiğimiz aylarda başlandı. Binanın Bodrum katı, Zemin katı ve birinci kat betonu atıldı, bu defa da müteahhit engeline takıldı. 
Kat sayısı fazla olan binalarda, bodrum kat yapılarak zemine inmek gerekir. Böylece deprem kuvveti binamıza etki ettiğinde, zeminin içinde yer alan rijit (katı) bölüm zemine 3 koldan tutunup devrilmeyi önler.

Bilindiği üzere Deprem bölgesi ve fay hattının yakınından geçtiği Modern çağa uygun hale getirilecek olan Gerede Ziraat Bankası’nın inşaatında birinci kat betonu atılmasına rağmen zemin kat güney cepheden 2 adet kolunun demirleri bağlanmış ancak kolon betonları atılmamış 
Görüştüğümüz vatandaşlar bu nasıl iş birinci kat betonu atılan binanın kolonlarına beton atılmaz mı? Yoksa insanlarımıza hizmet verecek olan bu kamu binasında eksik malzeme kullanarak betondan demirden çalarak yapılan binayı vatandaşlarımıza mezar olarak mı yapıyorlar demeden kendilerini alamıyorlar.
Bazı vatandaşlar ise hamama giren ölür, hamam’a girmek tehlikeli ve yasaktır. Halk arasında hamam bank olarak bilinen ziraat inşaatına bundan böyle kolon-kiriş zayıflığından dolayı mezar bank denilmeye başlandı sözleri konuşuluyo

http://www.geredeninsesi.com





100 yeni şubeyle sahaya iniyoruz

29 09 2010

Abank Genel Müdürü Hamit Aydoğan, bankanın büyüme stratejsini ve hedeflerini açıkladı

Anadolu Grubu’nun ana ortağı olduğu Abank, son dönemde hazırlıklarına başladığı yeni tanıtım atağıyla yavaş yavaş bankacılık gündeminde yer almaya başladı. Bankanın yeni vizyonu, tanıtım atağının ana eksenini oluşturan KOBİ ve bireysel bankacılık olacağa benziyor.
Bu yeni strateji kapsamında Abank’ ın bir Anadolu Grubu şirketi olduğu vurgusu daha fazla ön plana çıkacak. Bankanın teknolojik altyapısı daha fazla  geliştirilerek 49 olan şube sayısı beş yıl içinde 150’ye ulaşacak.
Bu süreçte her yıl yüzde 15-20 büyüyerek mevcut hacmi iki katına çıkarmayı planlayan Abank’ın yeni stratejisini belirleyen ve yöneten isim ise şubat ayında genel müdür koltuğuna oturan Hamit Aydoğan. Bankanın ticari bankacılık faaliyetlerinin yanında bireysel ve KOBİ pazarında da ABANKaktif hale geleceğini söyleyen Aydoğan, belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra satış konusunun gündeme gelebileceğini kaydediyor. Aydoğan’ ın Ekonomist dergisinin sorularına yanıtları şöyle:
Ekonomist: Genel Müdür koltuğuna oturduğunuz şubat ayından bu yana hangi konulara odaklandınız?
Hamit Aydoğan: Öncelikle iş akışları, yetki delegasyonu ve sorumluluklarını kısa sürede yeniden tanımladık. Merkeziyetçi karar yapısından, yöneticilerin daha fazla inisiyatif alıp, hızlı karar almasını sağlayan bir yapı oluşturduk. Banka içi rotasyon uygulaması başlattık, yeni şubelerin müdürlerini içimizden çıkarmaya başladık. Müşterilere yönelik çalışmalarımız oldu. Kurumsal/ticari piyasaların yanında KOBİ ve perakende bankacılık ürünlerine de girdik. Proje bazlı kredi taleplerine ağırlık vererek, firmaların nakit yönetimlerini bankamıza yönlendirmeyi öncelikli hedef olarak belirledik. 195 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağlayarak ihracatçı müşterileri ve KOBİ’leri daha çok finanse ettik. Sermaye payımızı daha da güçlendirmek için IFC ile 50 milyon dolarlık 10 yıl vadeli sermaye benzeri kredi için ön anlaşma imzaladık.
Ekonomist: Bundan sonra Abank’ ta hangi adımları atacaksınız?
Hamit Aydoğan: Teknolojik altyapı ve insan kaynağına yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz. Böylece 49 olan şube sayısını yılsonuna kadar 57’ye beş yıl içinde de 150’ye çıkaracağız. Yani yaklaşık 100 tane daha yeni şube açarak bin civarında yeni personel istihdam edeceğiz. Türkiye’de sadece ticari bankacılık yapmak isterseniz 70-75 şube yeterli olur. KOBİ ve bireysel müşterilere ulaşmak için şube sayısını bunun üzerine çıkarmak istiyoruz. Bankanın tanınırlığı ve yeniden sektöre konumlanması için Ekim ayından itibaren çalışmalara başlayacağız. Anadolu Grubu iştiraki vurgusunu da kullanarak ticari alan kadar KOBİ ve bireysel bankacılıkta orta ve üst gelir grubuna hitap etmek istiyoruz.
Ekonomist: Tüm bu çalışmaların sonucunda Abank’ ta büyüklük nasıl olur?
Hamit Aydoğan: Bankacılıkta mevcut işlem hacmi denince aktif büyüklük, kredi ve mevduat büyüklüğü ile aktif müşteri sayısı önemlidir. Bunların hepsinin yıllık bazda yüzde 15-20 büyümesiyle beş yıl sonra iki kat büyümüş bir banka olmayı hedefliyoruz.
Ekonomist: KOBİ ve bireysel pazarda yoğun bir rekabet yaşanıyor. Siz bu rekabette nasıl ön plana çıkacaksınız?
Hamit Aydoğan: Bütün şubelerimiz özel bankacılık şubesi gibi hizmet veriyor. Ulaşılabilirliği en yüksek olan banka biziz. Yaptığımız müşteri memnuniyeti anketine göre, müşterilerimizin yüzde 53’ü Abank’ tan memnun. Sektörde bu oran yüzde 33-37 seviyelerinde. Bizim için önemli olan müşterinin banka şubesinden içeriye bir kez girmesi. Farklılığımız da burada.
Ekonomist: Abank’ ın sektördeki konumu nedir?
Hamit Aydoğan: Abank olarak büyüklükten çok, karlılık ve istikrarlı büyümeye önem veriyoruz. 2010 ilk yarı itibariyle aktif büyüklük açısından 3 milyar 871 milyon lira ile özel bankalar arasında 15’inci sıradayız. Nakit+gayri nakit kredi toplamı/şube sayısında göre 101 milyon lira, Nakit+gayri nakit kredi toplamı/personel verisine göre 4,7 milyon TL ile lideriz. Net kar/ şube sayısında 1,3 milyon lira ile yedinciyiz. Toplam aktifimiz içinde nakit kredilerin payı yüzde 75. Sektör ortalamasında bu oran yüzde 50 seviyesinde. Sektörde menkul kıymetlerin toplam banka aktifleri içindeki payı yüzde 31. Bizde bu oran yüzde 12 seviyesinde. Yeni şubeler açılıp bireysel müşteri ve KOBİ pazarına girildiğinde özel bankacılık gibi hizmet verilmesi politikamızı devam ettireceğimiz gibi karlılığı koruma çalışmalarımız sürecek. Yeni şubeler ilk başlarda eski şubelerin altında kalabilir. Ama 1-1.5 yıllık süreçte yeni şubeler de sektör ortalamasının üzerine çıkarırız. Şube sayısı 75’i geçtiğinde sektör ortalamalarına doğru ineriz.
Ekonomist: 2010 ikinci çeyrek bilançosunda çalışmalarınızın etkisini gördünüz mü?
Hamit Aydoğan: Evet, kısmen görmeye başladık. Nakit ve gayri nakit kredilerde yüzde 14 rtış oldu. Vadesiz mevduatta bir önceki yıla göre yüzde 50’nin üzerinde artış sağladık. Kararlarımızın etkisini önümüzdeki yıllarda daha fazla görmeye başlarız.
Ekonomist: Sektördeki yüksek kar performansı, yılın ikinci yarısında da devam eder mi?
Hamit Aydoğan: 2009’da bankalar krediler kadar Hazine bonosundan da kar ettiler. Bazı bankaların karlarının yüzde 35-40’ı yüksek Hazine bonosu gelirlerinden oluşur. Sektörde 2009’da toplam portföy içinde Hazine bonosu tutarı yüzde 30-35 seviyesinde. Bizde bu oran yüzde 10-15 arasında kaldı. Bu nedenle 2010’da Hazine bonosu kaynaklı kar kaybından bu anlamda Abank daha az etkilenecek. Diğer bankaların 2009 karlılığı kağıttan dolayı çok fazla olduğu için bu rakamın bir kısmını özel karşılıklarla 2010’a aldılar. 2010 Haziran’da bu karşılıkların büyük bir bölümü ters çevrildi ve karlılıklar devam etti. Üçüncü ve son çeyrekte ise artık bu karlılık performansını bankalar devam ettiremeyecek.
Ekonomist: Yunan Alphabank’la satış görüşmeleri sonuçlanamayan Abank’ın dönem dönem satışı konusunda söylentiler çıkıyor. Bu konudaki son durum nedir?
Hamit Aydoğan: Alphabank’la satış görüşmeleri bittikten sonra, satış konusu grubun gündeminden düştü. Bu gün için öncelikle hedefimiz bankayı organik olarak büyütmek ve karlılığını artırmak. Bence orta ölçekli bir bankanın sektörde daha fazla büyümesi ve rekabet edebilmesi için yabancı sermayeye ihtiyaç var. Ancak Abank için satış konusu erken. Belli bir büyüklüğe ve ölçeğe geldikten yani 2-3 yıl sonra gündeme gelebilecek, bugün için erken bir konu diye bakıyorum.