T-Bank yüzde 100 yabancı oldu

27 09 2010

Türkiye’de yatırım yapan en büyük yabancı grup olan Türk Telekom’un sahibi Hariri Grubu, 2006 yılı sonunda MNG Grubu’ndan aldığı T-Bank’ta (Turkland Bank) hakim hissedar oldu.

Geçen ay MNG Grubu’nun Turkland Bank’taki yüzde 9 oranındaki payının Hariri Grubu tarafından satın alınmasıyla Hariri Ailesi T-Bank’taki en güçlü ortak konumuna yükseldi. T Bank’ta yüzde 50 oranında Bank Med’le ortak olanT_Bank_logo_606144757 Hariri Ailesi’nin Bank Med’te yüzde 19 oranında hissesi bulunuyor.
Böylece gelişmeyle T-Bank, Türkiye bankacılık sektöründe Finansbank, Denizbank ve ING Bank’tan sonra yüzde 100’ü yabancı olan dördüncü banka oldu.
T – Bank, işadamı Mehmet Nazif Günal tarafından 1997’de Garanti Yatırım ve Ticaret Bankası ismiyle Doğuş Grubu’ndan satın almıştı. Mehmet Nazif Günal’ın ismini taşıyan banka çoğunluk hisselerini Hariri Grubu’na devrettikten sonra Turkland Bank (T – Bank) adını aldı.

‘İLERİDE BÜYÜK ATAK YAPABİLİR’

T- Bank’ın Genel Müdürü Dinçer Alpman, bankanın Hariri Grubu ve Bank Med yönetimindeki geleceğinin KOBİ ve ticari bankacılık üzerindeki büyüme stratejisiyle biçimlendiğini anlattı. Alpman, Lübnanlı Hariri Grubu’nun Türkiye’de bankacılıkta önümüzdeki yıllarda daha büyük bir atağa geçebileceğini söyledi.
T-Bank Genel Müdürü Dinçer Alpman, “MNG Grubu’nun T-Bank’taki tüm payını geçen ay satın aldık. Bu satın almadan önce bankanın yüzde 50’si Arap Bank’ın yüzde 41’i Bank Med’indi.
Yüzde 9 payı Bank Med satın aldı. Şu anda yüzde 50’si Arap Bank’ın yüzde 50’si Bank Med’in olan yüzde 100 yabancı sermayeli bir banka hürriyetine kavuştuk.
Bank Med Lübnanlı bir banka ve yüzde 100’nün sahibi Hariri Ailesi. Arap Bank ise Ürdünlü bir banka. Hariri Ailesi’nin bu bankada yüzde 19 oranında hissesi var” dedi.

15 MİLYON DOLARLA BANKANIN BİLGİ İŞLEMİ YENİLENİYOR

Hariri Grubu’nun bankayı satın aldıktan sonra iki kez nakit sermaye artırdığını belirten Dinçer Alpman, bankanın şube sayısının 9’dan 27’ye çalışan sayısının da 200’den 520’ye çıktığını bildirdi. Alpman, bankanın büyümesine ilişkin şöyle konuştu: “MNG’den yönetimi aldıktan sonra tüm strateji değiştirildi.Önümüzdeki 2 – 3 yılda kitlesel bankacılıkla ilgilenmiyoruz. KOBİ ve kurumsal bankacılıkta yoğunlaştık. Grubun yatırımını artırmasını bekliyoruz. Kriz olmasaydı 5 yıllık planımız vardı. Şu anda bankanın altyapısını yenileyen 15 milyon dolarlık yatırım ile tüm bilgi işlem altyapımızı uluslararası standartlara kavuşturuyoruz.”

MİLLiYET-KADİFE ŞAHİN





T-Bank üç yeni şube açacak

7 06 2010

T-Bank genel Müdürü Dinçer Alpman, 2007 yılında 9 şube ile başladıklarını, bugün ise 27 şubeleri bulunduğunu kaydetti

T-Bank ile Ata Yatırım arasında yapılan işbirliği ile Ata Yatırım, T-Bank şubelerinde bireysel ve kurumsal müşterilere sermaye piyasası aracılık hizmeti sunacak.
T-Bank Genel Müdürü Dinçer Alpman, düzenlenen basın toplantısında, bankacılık sektöründe bankaların kendi yatırım şirketleriyle hizmet verdiklerini hatırlatarak, gerçekleştirdikleri işbirliğinin yatırım şirketi sahibi olmayı tercih etmeyen bankalar için bir açılım yaratabileceğini ve örnek olabileceğini söyledi.
İşbirliğinin temel amacının T-Bank müşterilerini, Ata-Yatırım’ın sermaye piyasalarındaki bilgi ve tecrübesinden yararlandırmak olduğunu anlatan Alpman, oluşumun ”kazan kazandır” stratejisinin bir sonucu olduğunu, hem T-Bank’ın hem de Ata Yatırım’ın bu işbirliğinden kazançlı çıkacağını kaydetti.
Alpman, T-Bank’ın faaliyete geçtiği 2007 yılından itibaren yatırım bankacılığı hizmetini kendi yatırım şirketini kurmak yerine bu tarz bir işbirliğine girebilecekleri kurum arayışını titizlikle sürdürdükten sonra Ata Yatırım ile yola çıkmaya karar verdiklerini dile getirerek, gelecekte bankaların sermaye piyasası ürün ve hizmetlerini doğrudan vermek yerine işinin ehli kurumlardan alacakları görüşünü ifade etti.
Bu işbirliği sayesinde T-Bank olarak müşterilerine sundukları hizmet yelpazesinin daha da genişleyeceğinin altını çizen Alpman, şöyle devam etti:
”Bu yıl sonuna kadar İstanbul’da Etiler, Caddebostan, Ankara’da Bakanlıklar, İzmir Kordon, Antalya, Adana, Kayseri ve Gaziantep şubelerimiz başta olmak üzere 15 şubemizde özel yatırım danışmanları ile hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bu işbirliği sayesinde müşterilerimiz şube, yatırım merkezi ve internet üzerinden işlemlerini gerçekleştirmektedir. Orta vadede ise ATM’lerimiz üzerinden de hizmet sunmayı planlıyoruz.”
Alpman, gazetecilerin soruları üzerine, belli maliyetleri paylaşarak bu işbirliğini geliştirmeye çalıştıklarını ve işbirliğinin uzun soluklu olmasını istediklerini dile getirdi.
T-Bank’ın orta vadede 45-50 şubeye ulaşmasının hedeflendiğini, daha sonraki aşamada kitlesel bankacılıkla ilgili açılım planladıklarını belirten Alpman, 2007 yılında 9 şube ile başladıklarını, bugün itibariyle 27 şubeleri bulunduğunu kaydetti.
Alpman, konjonktürü izlediklerini, ekonomik krizin düzelir seviyeye gelmesiyle şube sayılarını artıracaklarını sözlerine ekledi.
Ata Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel ise T-Bank ile gerçekleştirdikleri işbirliğini, sektörde bağımsız aracı kurumların da diğer banka aracı kurumlar gibi daha geniş dağıtım kanalına sahip olmaları açısından rekabet gücünü artıracak önemli bir adım olarak bulduğunu söyledi.
İlk kez bir bankayla acentelik çerçevesinde işbirliğine gittiklerinin altını çizen Altınel, şunları ifade etti:
”Ata Yatırım olarak T-Bank’ın müşteri tabanı ve dağıtım kanalı sayesinde ürün ve hizmetlerimizi daha geniş bir kitleye ulaştırma avantajına sahip olacağız. İstanbul merkezli bir yatırım şirketi olarak sanayinin yoğun olduğu illerde şubeleri bulunan T-Bank’ın 27 şubesinden de hizmet vermek bize önemli bir açılım getirecek. Gelecekte bankacılık sektöründe T-Bank’la başlattığımız uygulamanın yaygınlaşacağına inanıyoruz.”
T-Bank’ın bireysel ve kurumsal müşterileri için hisse senedi işlemleri, sabit getirili menkul kıymetler, vadeli işlemler, yurt dışı piyasalarda işlem, yatırım fonları ve bireysel portföy yönetimi alanlarında hizmet sunacaklarını anlatan Altınel, sermaye piyasalarındaki bilgi ve tecrübelerini tüm T-Bank müşterileriyle paylaşacaklarını söyledi.
Altınel, sermaye piyasalarının, yatırımcı sayısı bakımından bekledikleri seviyelerin çok altında olduğunu, önümüzdeki dönemde artan talebe fiziksel ve dağıtım kanalı olarak hazırlıklı olmak istediklerini bildirdi.